62/100 CUM’A SÛRESİ
(Adını 9ncu âyetinde geçen cümüa/cuma kelimesinden almıştır. Medine döneminde nazil olmuştur, Mushafda 62nci, inişte 100ncü sıradadır ve 11 âyettir.)
E’ûzu bi’llâhi min’eş-şeytâni’r-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Bismillahirrahmanirrahim/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.
1.Göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi; Melik/hükümran, Kuddûs/ eksiksiz, Azîz/güçlü, Hakîm/hikmet sahibi olan Allah’ı tesbih etmektedirler/yüceltmektedirler.
2.O, Ümmilere/Mekkelilere kendi içlerinden olan, O’nun âyetlerini okuyan ve onları arındıran ve onlara Kitab’ı ve Hikmeti/doğru hüküm vermeyi öğreten bir Rasûl gönderdi. Ve onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler. (Bak. 2.129,151*3.164*62.2)
3.Ve henüz kendilerine katılmamış olan başkalarına da (Rasûl) göndermiştir. Ve O Azîz’dir/güçlüdür ve Hâkim’dir hikmet sahibidir.
4.İşte bu, Allah’ın lütfudur; onu dilediğine/hak edene verir. Ve Allah büyük lütuf sahibidir.
5.Tevrat’a uymakla sorumlu tutuldukları halde, onun gereğini yerine getirmeyenlerin durumu; kitap yüklendiği halde (yükünden haberi olmayan) eşeğin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötüdür! Ve Allah, böyle zâlim bir kavme hidâyet etmez/doğru yola iletmez. (Bak. 2.121*5.67*18.27*27.92*29.45*62.5)
6.De ki: Ey Yahudiler! İnsanlar arasında yalnız kendinizin Allah’ın evliyası/dostları olduğunuzu iddia ediyorsanız ve bunda da samimi iseniz haydi ölümü isteyin! (Bak. 2.94*62.6)
7.Onlar, kendi yaptıkları yüzünden asla ölümü istemezler. Allah o zâlimleri Alîm’dir/bilmektedir. (2.95*62.7)
8.De ki: Kendisinden kaçtığınız ölüm muhakkak sizi yakalayacaktır. Sonra görüneni ve gaybı/idraki aşanları bilenin (Allah’ın) huzuruna çıkarılacaksınız. O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.
9.Yâ eyyühellezîne âmenû/Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında (ezan okunduğunda) Allah’ın zikrine koşun. Ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.
10.Namazı bitirdiğinizde yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin/hatırlayın. Umulur ki kurtuluşa erersiniz. (Bak. 24.37*61.10-12*62.9-10)
11.Ama onlar bir ticaret ve eğlence gördüklerinde ona yönelip seni ayakta bırakıverdiler. De ki: Allah nezdinde olan; eğlenceden de ticari menfaattan da daha hayırlıdır. Zira Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
(NOT: 1.Halkımızca Cuma namazı olarak ifade edilen bu namaz beş vakit namazdan ayrı bir namaz değildir. Öğle vaktinde kılındığı için bu namazı kılanların ayrıca öğle namazı kılmaları gerekmez.
2.Ey iman edenler! ifadesi kadın-erkek bütün mü’minleri kapsadığı için kadınların da bu namazı kılmaları gerekir. Kılamayanlar öğle namazını kılmalıdır.
3.Alışverişi bırakın ifadesini geniş anlamda anlamak gerekir ve sizin için her türlü faydalı iş olarak anlaşılmalıdır. Ticaret dahil olmak üzere; ev işleri, bahçe ve tarla işleri, iş toplantıları, imalat işleri vs. gibi her türlü işler bu kapsama dahildir.
4.Bazı ülkelerde Cuma gününün tatil yapıldığını görmekteyiz. Ancak bu hatalıdır. Zira Rabbimiz: Namazı bitirdiğinizde yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın! buyurmaktadır.
5.Bu sûrenin 5nci âyetinde: Tevrat’a uymakla sorumlu tutuldukları halde, onun gereğini yerine getirmeyenlerin durumu; kitap yüklendiği halde (yükünden haberi olmayan) eşeğin durumu gibidir! Buyrulmaktadır. Bakara sûresinin 121nci âyetinde de Kur’an’a muhatap olan bizlere hitap edilmektedir: Kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler onu hakka tilâvet/hakkıyla tilâvet ederler (anlayarak okurlar), işte onlar ona/Kur’an’a iman ederler. Ve kim onu/Kur’an’ı inkâr ederse işte onlar hüsrana uğrayanlardır.
Açıklama: Kur’an’ı yüzünden/anlamadan okumaya kıraat etmek denir. Kur’an’ı anlayarak okumaya hakka tilâvet/hakkıyla tilâvet etmek denilmektedir. Ve bizlere hakkıyla tilavet etmemiz tavsiye edilmektedir. Aksi halde biz de kitap yüklü eşek durumuna düşen Ehli Kitap gibi oluruz, Allah esirgesin!)
Bunlar benim görüş ve düşüncelerimdir. Doğrusunu Allah bilir!
(Gözden Geçirme-Aralık 2024)