67/60 MÜLK/TEBÂREKE SÛRESİ
(Tebârekellezî bi-yedihi’l mülk. İlk âyetinde geçen ve hükümranlık anlamına gelen mülk kelimesinden dolayı Mülk sûresi adını almıştır. Yine ilk âyetinde geçen tebâreke kelimesinden dolayı Tebâreke sûresi olarak da anılmaktadır. Mekke döneminde nazil olmuştur. Mushaf’ta 67’nci, inişte 60’ncı sıradadır ve 30 âyettir.)
E’ûzu bi’llâhi min’eş-şeytâni’r-racîm/kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Bismillahirrahmanirrahim/Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.
1.Mülk/hükümranlık elinde bulunduran Allah yüce bir bereket kaynağıdır. Ve O her şeye Kadîr’dir/gücü yetendir.
2.Hanginizin daha güzel davranacağınızı sınamak için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. Ve O Azîz’dir/güçlüdür, Gafûr’dur/bağışlayandır. (Bak. 18.7*67.2*76.3)
3.O, yedi kat göğü tabakalar halinde uyumlu yaratandır. Rahmân’ın yaratmasında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bak bakalım, herhangi bir kusur görebilecek misin? (Bak.2.29*15.16*17.44*23.86-87*41.11-12*65.12*67.3*71.15)
4.Sonra tekrar tekrar baksan da gözlerin kusur arayıp bulamamaktan yorgun ve bitkin düşecektir.
5.Ve andolsun ki Biz en yakın göğü kandillerle süsledik ve onları şeytanlar için taşlayıcılar/kovucular yaptık. Ve onlara/şeytanlara alevli ateş azâbı hazırladık. (Bak. 15.16-18*37.6-9*41.12*67.5*72.8-9)
6.Ve Rablerini inkâr edenler için cehennem azâbı vardır. Ve orası ne kötü bir varış yeridir.
7.Oraya atıldıklarında, onun uğultusunu ve kaynarken çıkardığı sesi işitirler.
8.Neredeyse öfkeden çatlayacak halde. Oraya ne zaman bir topluluk atılsa, cehennem bekçileri sorar: Size bir nezîr/uyarıcı gelmemiş miydi?
(Bak. 25.12*50.30*67.8*70.15-17)
9.Derler ki: Evet bize bir nezîr/uyarıcı geldi ama biz onu yalanladık ve dedik ki: Allah hiçbir şey indirmedi, siz sadece büyük bir dalâlin/sapıklık içindesiniz! (Bak.6.91*36.15*67.9)
10.Ve derler ki: Eğer biz (uyarıcıyı) dinleseydik veya aklımızı kullansaydık şu çılgın ateşin halkı arasında olmazdık!
11.Günâhlarını böyle itiraf ederler. O alevli ateşin halkı kahrolsun!
12.Şüphesiz ki gaybde olan/algılanamayan Rablerine saygı duyanlar için hem bağışlanma ve hem de büyük bir mükâfat vardır.
(Bak 21.49*35.18*36.11*50.33*67.12)
13.Ve sözünüzü ister gizleyin ister açıklayın, şüphesiz ki O kalplerin özünü Alîm’dir/bilendir. (Bak. 2.33*3.29*5.99*6.3*14.38*20.7*21.110* 24.29*27.25*33.54*40.19*60.1*67.13*87.7)
14.Yaratan yarattığını bilmez mi? Ve O Latıyf’dir/derin bilgi sahibidir, Habîr’dir/haberdardır.
15.O yeryüzünü size boyun eğdirmiştir, onun üzerinde gezip dolaşın. Ve O’nun verdiği rızıktan yiyin. Ve O’na döndürüleceksiniz.
16.Gökte (olduğunu düşündüğünüz) Zat’ın, sizi yere batırmayacağından emin misiniz? Bir de bakarsınız ki o/yer sarsılmakta.
17.Gökte (olduğunu düşündüğünüz) Zat’ın, üzerinize bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz! Uyarımın nasıl olduğunu o zaman anlayacaksınız!
18.Ve andolsun ki onlardan öncekiler de yalanlamıştı. İnkâr edenlerin sonu nasıl oldu bak!
19.Üzerlerinde kanat açıp kapayarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Onları Rahmân’dan başkası tutmuyor. Şüphesiz ki O, her şeyi Basıyr’dir/görmektedir. (Bak.16.79*24.41*67.19)
20.Yoksa Rahman’a karşı size yardım edecek ordunuz mu var? Bu kâfirler sadece büyük bir yanılgı içindeler!
(Bak. 3.178*19.75*36.75*67.20)
21.Eğer O/Allah rızkınızı kesecek olsa size kim rızık verebilir? Hayır! Onlar, azgınlık ve nefretle direnmektedirler.
(Bak. 21.42*33.17*35.2*39.38*67.21,28)
22.Yüzüstü sürünen mi daha doğru gidebilir, yoksa doğru yolda düzgün yürüyen mi?
23.De ki: Sizi yaratan ve size kulaklar ve gözler ve gönüller veren O’dur. Ne kadar da az şükrediyorsunuz? (Bak. 16.78*23.78*32.9*67.23*90.8-9)
24.De ki: Sizi yaratan ve yeryüzünde yayan O’dur. Ve O’nun huzurunda toplanacaksınız! (Bak.23.79*67.24)
25. (Kâfirler) Diyorlar ki: Eğer doğru söylüyorsanız, bizi tehdit ettiğiniz azâp ne zaman?
26.De ki: Onun bilgisi sadece Allah’ın katındadır. Ve ben sadece apaçık bir nezîrim/uyarıcıyım! (Bak.7.187*20.15*21.109*31.34*33.63*41.47* 42.17*43.85*47.18*67.26*79.42-46)
27.Onu yakından gördüklerinde o kâfirlerin yüzleri kötüleşti ve onlara denildi ki: Çağırıp durduğunuz azâp işte budur!
(Bak. 3.178*6.44*19.75*30.56*36.63,75*37.21*44.50*50.20*51.14* 52.14*55.43*67.20,27*70.44*83.17)
28.De ki: Allah, beni ve benimle beraber olanları öldürürse veya bize rahmet etse, kâfirleri elim bir azâptan kim kurtarabilir?
(Bak. 21.42*33.17*35.2*39.38*67.20-21,28)
29.De ki: O; Rahmân’dır/koruyandır. Biz O’na iman ettik ve O’na tevekkül ettik/güvendik. Kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında bileceksiniz!
30.De ki: Hiç düşündünüz mü? Suyunuz çekilse, size kim bir tatlı su kaynağı getirebilir?
(Bak. 10.24*18.45*27.60-61*39.21*57.20*67.30*68.17-20)
(Gözden Geçirme-Aralık 2924)